17 Nisan 2015 Cuma

Hadi Deyip Gitmek

İlk hedef, Manş Denizi, ileri...
Mont Saint-Michel, Fransa
Her şey üniversite ikinci sınıfta başladı... Bir dersin sunumundan dönerken, yolda arkadaşımın "Hadi Interrail yapalım." demesi hayatımı değiştirdi. O zamana kadar Avrupa'ya gitmek planlarımın arasında en son sıradaydı. Bir anda hadi gidelim dememin beni bugünlere getireceğini aklımdan bile geçirmezdim. Ancak ortada bir sorun vardı. Daha önce Interrail yapanlardan da duyduğum bir sözü aktardım o sırada. "Interrail'e 100 kişi gitmek ister, sadece 1'i gider." Nitekim de öyle oldu. Bir süre planlama yaptığım arkadaşım benimle gelmedi. Kararlıydım, amacımı belirlemiştim, tek başıma olsam bile gitmeliydim. O sırada benimle gelmek isteyen insanın hayatımda şimdiye kadar sahip olduğum en iyi yolculuk arkadaşı ve uzunca bir süre kız arkadaşım olacağını da düşünmezdim.

Birlikte geçirdiğimiz güzel Avrupa günlerinin ardından ikimiz de bir boşluğa düşmüştük. Bir anda ortaya çıkan "hadi yapalım" sözü, hayatımı ikinci kere değiştirdi. Kendimi yine uçağa binerken bulmuştum. Her anını doyasıya yaşayacağım bir çalışma kampı ve Interrail seyahati daha olacaktı benim için.

Döndükten sonra tam anlamı ile gezmeye bağımlı olmuştum. Yeni yerler görmek, insanlar tanımak, bir şeyler başarma duygusu tamamen etrafımı sarmıştı.

İkinci seyahatimden sadece birkaç ay sonra hadi dememe bile gerek kalmamıştı. Bu sefer sadece gidiyoruz demek bizi sadece beş günlüğüne de olsa yine Avrupa'ya sürüklemişti.

Algerri, Lleida, İspanya
Ama maalesef artık vakit gelmişti. Her öğrenci, üniversite hayatı boyunca tecrübe edinmek için çalışır, ben ise asla pişman olmayacağım seyahatlerde geçirmiştim vaktimi. Tüm arkadaşlarımda staj tecrübeleri, kurslar, sertifikalar varken, bende üç adet vize vardı. Olanlar olmuş, okulum da uzamıştı zaten. Artık zamanı geldiği için üniversitedeki 4. yazımı çalışarak geçirmek zorunda kalmıştım. En yakın arkadaşım, yol partnerim, kız arkadaşımdan da bu süreçte ayrıldım.

Ama, üniversitede bana öğretilen bir söz vardı. "Bir girişimci, kaosun içindeki fırsatı görüp, bu durumdan faydalanabilen kişidir." Hayatım bir kere daha değişmişti. Yıllardır hadi diyemediğim bir seyahat vardı ortada... El Camino de Santiago. Kız arkadaşım bu yolu yürüyemezdi, ama artık o yoktu. Okuldan mezun olmak üzereydim, son kez öğrenci vizesi alabilecektim. Tam zamanıydı, bunu yapmalıydım.

İşte bugünlere böyle geldim... Bir kere daha "Hadi, ne duruyorsun, git!" diyorum kendime. Ne olacak bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Çünkü hissediyorum ki, attığım her adım, aldığım her nefes, gördüğüm her insan beni mutlu edecek.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder