21 Nisan 2015 Salı

Seyahatte Arkadaşınızı Kaybederseniz

Venedik'te kaybolursanız buluşma noktası
olarak Rialto Köprüsü'nü seçebilirsiniz
Birkaç arkadaş toplandınız ve yurtdışına çıkmaya kadar verdiniz. Interrail, çalışma kampı veya tur ile gittiniz, ya da sadece gezmek için bir-iki şehir belirleyip, uçağa atlayıp gittiniz. Yolculuk esnasında öyle bir an oldu ki arkadaşınızı kaybettiniz diyelim. Ne yapmanız lazım?

Bir anlık dalgınlığa gelmeniz birbirinizi kaybetmenize yol açtıysa, direkt telefona sarılıp aramak, mesaj ya da atmanın haricinde bir yöntem önereceğim size. Yanınızda telefon bulunmayabilir ya da hattınız aramalara kapalıdır. Telefon bulunsa bile internet erişiminiz olmayabilir.

Önceden belirlediğiniz buluşma noktaları oluşturmanız ve direkt oraya gitmeniz en basit ve etkili yöntemdir. Her gittiğiniz şehirde ortak bir karar alın ve kaybolma durumunda direkt o noktaya doğru ilerleyin. Seçeneklerinizi birkaç madde ile sınırlamanız, ortak noktayı hatırlamak konusunda size yardımcı olacaktır.

Örneğin:
Tren istasyonunun girişi.
Kaldığınız otel, hostel.
Şehrin en önemli turistik noktalarından biri.
En son gittiğiniz kafe ya da restoran.
Şehir rotanızdaki sonraki nokta.

Seyahatte arkadaşını kaybetmek
Bu şekilde kaybolan arkadaşlarınız ile rahatlıkla tekrar buluşabilirsiniz. Diyelim ki "yolculuğunuz esnasında" kaybettiniz arkadaşınızı. Bu konu ile alakalı başıma gelen bir olayı anlatmak istiyorum.

İtalya'nın Savona şehrinden, Fransa'nın Avignon şehrine gitmek üzere trene bindim ve trenin kalkmasına beş dakika var. Arkadaşımın susaması üzerine otomattan su almak için trenden indim ve yürümeye başladım. Bir anda kondüktör düdüğü çaldı ve trenin kalkmak üzere olduğunu haber verdi. Geri dönemeyeceğim kadar ilerlemiştim ve ben de ilk kapıdan trene girdim...

O sırada arkadaşım, yanında çantalarımız ile birlikte, iki vagon arasındaki boş alanda beklerken benim gelemediğimi, treni kaçırdığımı zannedip bir anda telaş yapmış ve kapılardan dışarıya bakmaya, bağırmaya ve hatta treni durdurmak için kolu indirmeyi düşünmeye başlamış.

Güvenlik sebebiyle yanımızda telefon götürmemiştik. Pasaportlar, biletler ve paranın büyük kısmı bende, çantalar ise onun yanındaydı. Böyle bir durumda ne yapacağımızı ise hiç konuşmamıştık. Arkadaşım bağırmaya başlayınca yanındaki kızlar ne olduğunu sormuşlar ve o da durumu anlatmaya başlamış...

Anlattığım hikayedeki tren, Ventimiglia-İtalya
O sırada paralel evrende, ben trenin içinde, vagonların arasından teker teker ilerleyiyordum. Oysa ki kıyametler kopmuş trende...

Durumu kızlara anlatması biraz olsun zaman aldığından, benim vagona gelmem için yeterli vakti sağlamıştı. Kapıyı açıp onları bulduğumda bir anda bana bağıran ve bir yandan ağlayan biri ile karşılaştım. Oysa ki yapılabilecek en mantıklı hareketi yapıp trene binmiştim.

Arkadaşım sakinleştiğinde durumun ne kadar kötü olabileceği üzerine konuşmaya başlamıştık. Ben sonraki trene binip ilk durakta inebilirdim, ya da onun gelmesini bekleyebilirdim. Aynısı onun için de geçerliydi. Ve çok uzun süre birbirimizi bulamayabilirdik. Ortak buluşma noktası fikri bu anda ortaya çıkmıştı.

Böyle bir durum ile karşılaştığınızda telaş yapmayın. Ya belirlediğiniz yere gitmeye başlayın, ya da bir şekilde haberleşmenin yolunu bulun. En kötü birkaç saatinizi kaybedeceksiniz ama arkadaşınız ile tekrar buluşmuş olacaksınız.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder