9 Nisan 2015 Perşembe

Avrupa'da Şarap Deneyimlerim

Purro ile olan imtihanım. Yine de
dökmeden içebildim
Şarap her zaman keyifle içtiğim bir içki olmuştur. Çok fazla bilgim olmamasına rağmen, deneyimlerimin de verdiği etkiyle biraz olsun güzel şaraptan anlıyorum. Önceki yıllarda benim için sadece ucuz olması önemliyken, sonradan tadı ve içimi ön plana çıktı. Hafif içimli, lezzetli şarap arayışlarım, Avrupa'da tavan yaptı. Ve bu yazımda sizlere bazı anılarımı anlatacağım.

İtalya'nın Ligurya bölgesinde, Savona adlı şehirde kalırken, markette bir anda şarap raflarının arasında buldum kendimi. O zamanlarda paramın yeterli olmaması nedeniyle fiyatı benim için önemliydi ve üzümlerin türleri hakkında bir bilgim yoktu. En sonunda raftan 3 Euro'ya bir Merlot aldım. Bu üzüm ile ilk tanışmam da böyle oldu. Ligurya Denizi'ne sıfır olan çadırımın önünde, güneş batarken içtiğim 3 Euro'luk şarabın hayatımda içtiğim en güzel şarap olduğunu söyleyebilirim.

İspanya'nın Katalonya bölgesinde, Villanova de la Sal isminde bir köydeydim. Köyün toplanma alanı olan bara gittiğimizde, bize yerel üzümlerden yapılmış, el yapımı bir şarap ikram ettiler. Kendi özel sürahisinde önüme konuldu ki, direkt ondan içmem gerekiyordu. Bizdeki ibriğe benzeyen bu sürahinin adının purro olduğunu ve nasıl içmem gerektiğini bana anlattılar. Geleneksel içim yöntemi ve lezzetiyle bu yerel şarabın tadı hala damağımdadır.

Şarap ve keçi peyniri
Bordeaux'a gidip şarap içmemek olmaz diyerek bir şişe şarap aldım. Bu şişeyi yanımda Paris'e kadar götürdüm ve Couchsurfing vasıtasıyla evinde kaldığım kişi ile beraber Eiffel Kulesi'nin altındaki çimlerde bu güzel Cabernet-Merlot karışımını tatmış oldum. Beklentimin yüksek olmasından ya da aradığım şarabı bulamamış olmamdan dolayı, tam aradığım kalitede olmasa da, bulunduğum yer ve aramızdaki muhabbet ile ayrı bir keyif almıştım.

Mont St. Michel'e yakın bir Fransız köyü olan Jullouville'deydim. Evinde kaldığım insan beni arkadaşlarının da bulunduğu bir partiye davet etti. Raclette ile tanışmam da bu şekilde oldu. Çeşitliettürlerinin ve peynirlerin birleşmesi ile beraber güzel bir şarap ikram edildi. Erimiş Raclette peyniri ile içilen kırmızı şarap ikilisini kesinlikle öneririm.

Amsterdam'da ise şarabı, keçi peyniri ile beraber deneme fırsatım oldu. Yemeğin öncesinde ikram edilen şarap, yanında keçi peyniri ve özel bir peynir türü ile yapılmış salata, hoş bir birleşim oldu.

Ülkemizde de zaman zaman büyük marketlerde gördüğüm Rose şarabını çeşitli yerlerde denedim. İçimi rahat olan Rose, güzel kokusu, hafif gazlı içeceği andırması ve damakta bıraktığı hoş tat ile beraber güzel anlarınızda keyifle içilebilecek bir şarap türüdür. Özellikle bayanların hoşuna gideceğine eminim.

La Rioja üzüm bağları
Bu yaz El Camino yolumun üzerinde, şarap kültürünün çok gelişmiş olduğu ve ucu bucağı belli olmayan bağların bulunduğu İspanya'nın La Rioja bölgesinden geçeceğim. Yaşayacağım deneyimleri de başka bir yazıda anlatmayı düşünüyorum.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder