Pamplona - San Fermin Festivali |
Sabahın erken saatlerinde boğaların koşuşundan, gecenin ilerleyen saatlerinde herkesin sarhoş olduğu ana kadar devam eden San Fermin'e gelmeden önce, hakkında birkaç şey duymuş ve inanmamıştım. Şehirdeki dükkanların bir yılda yaptıkları cironun aynısını bir haftalık festivalde yapmaları, katı kıyafet kuralı ve istisnasız herkesin sarhoş olması gibi. Ama gelip gördükten sonra tamamen doğru olduğunu fark ettim.
San Fermin sırasında Pamplona sokakları |
Kalabalık bu kadar fazla olunca tabi şehir esnafının da yüzü gülüyor. Ancak esnaf da fırsattan çok iyi istifade ediyor. Şehir, festival zamanında o kadar pahalı ki, normal fiyatların iki katını vermeye razı olmak zorundasınız. Tabi her yer aynı değil... Büyük marketler ve pazarlarda fiyat açısından çok da fazla bir değişiklik olmuyor.
Şehirdeki boğa arenası |
Özellikle otellerin pahalı olması sebebiyle, sokakta yatmak isterseniz, geçip bir köşeye kıvrılın. Pek çok insan da bunu yaptığı için bir sıkıntı olmayacaktır.
Adım atacak yer yok |
Festivalin gece nasıl olduğunu görmesem de, görünen köy ve kılavuz kadar açık her şey. Biralar, tintolar, sangrialar havada uçuşuyor. Buna rağmen şehrin temizliği beni inanılmaz şaşırttı. Görevliler o kadar çok çalışıyor ki, inanmak mümkün değil. Yerel bir eczacı bunun sebebini açıkladı: "Bizim için her şey turistlerden ibaret. Eğer başına bir şey gelirse sen bir daha gelmezsin, arkadaşlarına da söylediğinde onlar da gelmezler. O zaman da para kazanamayız."
Beraber çekildiğimiz selfie |
San Fermin'in esas özelliği olan boğa koşusu ve gece eğlencesini göremesem de, keyifli birkaç saat geçirdim. Şu anda Saint Jean Pied de Port'a giden otobüsten yaşadığım ve gözlemlediğim olayları yazıyorum. Sırada, seyahatimin en büyük amacı olan Camino de Santiago var.
Şehirde dolaşan bandonun vidyosu:
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder